11 Mayıs 2011 Çarşamba

Gelgit

"Kırtasiye dükkanları dünyanın her yerinde aynı kokuyordu: kişiye yalnızlığını hissettiren, öte yandan da bir renk cümbüşüyle çevresini sarmalayan kışkırtıcı bir koku." (s. 55)

Fal

"Bir cumartesi olsa gerek
Değil mi ki Cumartesiler, bedenin derininde uyuklayan birtakım adsız duyguları yüzeye zorlamada, adlandırmada bire birdir. Düzenin hafta boyunca aksamayan uyuşuk akışı birdenbire kesintiye uğrar. Trenin tek düze sallantısı duruverir. Bir istasyonluk -iki günlük- bir mola." (s. 38)

Pentimento

"Günlerdir evde boş boş dolaştım. Kapalı muslukları bir daha, bir daha sıkıştırdım; saksı çiçeklerinin sararmış yapraklarını kestim, budadım; perdelerin kıvrımlarını eşit öbeklere böldüm; durup dururken mutfağa koşup su içtim, içinde tek sigara izmariti olan kül tablasını da götürüp çöpe döktüm, dahası yıkadım.
Tam artık kaçış özrü bulamayacağımı sandığım sırada, eski bir etekliğin sökülmüş çıtçıtı, yazlık bir pantolonun bozuk fermuarı, yüklüğe, toz bezlerinin arasına attığım bir giysinin sedef düğmeleri koştu yardımıma." (s. 9 - 10)

Umuş

"Bütün iyi kitapların sonunda
Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
Meltemi senden esen
Soluğu sende olan
Yeni bir başlangıç vardır"

Seniha'nın Günlüğünden II

"Zamanlar geçtikçe neden
Mutluluk mahzunluk oluyor fotoğraflarda
Acaba
Keder mi, acı mı, hüzün mü dünyanın rengi
Mahzunluk mu yoksa yaşam
Ve doğruyu söyleyen yalnız
O mu, Rilke mi
Ölümü içinde taşıyan."

Seniha'nın Günlüğünden II

"Ölen her canlının son sesi
Bir yaşam dolusu sesten
Daha çok akılda kalıyor"