13 Kasım 2010 Cumartesi

Mağdurun Dili #2

"Yazar için daima başkasıdır okur. İster tasasız, sıradan, anlayışsız okur olsun, isterse akıllı, sorgulayıcı, anlayışlı olanı, yazara metinin daima bir dışı olduğunu hatırlatır. Yapıt tümüyle o dışı gözettiğinde kendini 'onlar'a, oradaki çıkar ilişkisine baştan teslim eder; müşterisine kur yapmaktan, onu memnun etmekten başka çaresi yoktur. O 'dış' hiç yokmuş, önemsizmiş, yazar onsuz da yapabilirmiş gibi davrandığındaysa bu kez kibrine teslim olur. 'Onlar'dan etkilenmiş olduğunu, kendisinin de biraz onlardan yapılmış olduğunu görmezden gelecektir.
Yapıtın hep bakan, gören, ayna tutan olduğunu söyleriz. Ama ya aynı zamanda görülen, görülmek isteyen, aynalanmaya muhtaç olansa yapıt?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder