25 Eylül 2011 Pazar

Saf ve Düşünceli Romancı #10

"Hayal gücü tembel okura seslenmek isteyen yazarlar, okurlarının kafalarında canlandırmaları gereken resmi değil, o resim okurun kafasında canlanınca hissedilecek duyguları, düşünceleri doğrudan okura söyleyiverirler. Okurun hayal gücüne güvenen romancı ise, romanın anlarını yapan resimleri kelimelerle yalnızca tasvir ve tarif edip duyguları, düşünceleri okura bırakırlar." (s. 96)

"Romanlar, insanın sıradan düşüncelerini, aklın kopuk kopuk, konudan konuya sıçrayışını günlük hayatın kelimeleriyle ifade ederek de dilin zevklerini, kokusunu, renklerini, tıpkı müzelerin eşyaları saklaması gibi saklarlar. Romanlarda kelimeler, ifadeler, deyişler yalnızca saklanmaz, onların nasıl kullanıldıkları da kayda geçirilir." (s. 100)

"Roman sanatının kalbinde yatan büyük çelişki, romancının dünyayı başkalarının gözünden görürken, kendi kişisel âlemini ifade etmeye çalışmasıdır." (s. 109)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder