22 Haziran 2010 Salı

Abdullah Efendi'nin Rüyaları


"Eşyanın sükûneti, değişmez manzarası onun için hayatta bir teselli bir zevk kaynağı idi. Bir insan, en yakınımız bile, çarçabuk değişebilirdi. Fakat eşya, dalgın ve daüssılalı uykularında hep aynı kalırlardı. Bir saksının, bir sedirin, bir masanın, bir duvar veya kapının değişmesi imkânsızdı. Eşyanın açık dost, her zaman için güvenilir çehreleri!.. Fakat acaba gerçekten onlar değişmez miydi?"

1 yorum:

  1. Olaya böyle girmek istemezdim ama salondaki koltuğumuzun günden güne şeklinin kaymasına diyecek başka şey bulamadım. Ayrıca Tanpınar'ın hep bir "rûya halindeymişçesine" yazması çok hoşuma gidiyor :A

    YanıtlaSil