11 Aralık 2010 Cumartesi

Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde

"Romancılar Zaman'ın geçip gitmesini anlaşılır kılabilmek için, yelkovanların dönüşünü delice hızlandırarak okura iki dakikada on, yirmi, otuz yılı geçirtmek zorundadırlar. Bir sayfanın başında umutlarla dolu halde bıraktığımız âşığı, bir sonraki sayfanın sonunda seksenlik, düşkünler yurdunun avlusunda günlük gezintisini güç bela tamamlayan, söylenen sözlere zar zor cevap veren, geçmişi unutmuş bir ihtiyar olarak buluruz. Babam benimle ilgili olarak, 'Artık çocuk değil, zevkleri değişmez artık, vs...' demekle, ansızın Zaman içinde kendimi göstermişti bana; duyduğum hüzün, henüz o bunak ihtiyar değilmişim de, yazarın kitabın sonunda, özellikle zalim olan kayıtsız bir tonda, 'Köyden giderek daha nadir ayrılır oldu. Sonunda temelli köye yerleşti vs...' diye anlattığı roman kahramanlarından biriymişim gibi bir hüzündü." (s. 52 - 53)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder