18 Şubat 2011 Cuma

Altı Ay Bir Güz

"Sonun, başın, ortanın birbirine karıştığını, anlamını yitirdiğini, tersinmez zamanın boyunduruğundan kurtulduğunuzu duyduğunuz bir gün gelir. Yaşlanmışsınızdır, yaşamınız artık sizin malınızdır. Malınızı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Yeterince güçlü, yerini bulan bir fiskenin -ister içinizden gelsin ister dışarıdan- sizi nasıl dağıtabileceğini, elinizden her şeyi -bir kırıntısını bile bırakmamacasına- bir anda alabileceğini öğrenmiş olduğunuz ölçüde yaşamnıza egemensinizdir artık. Ölümünüz, çalamayacağınız ilk fotoğraf olacaktır sevdiğinizin, özellikle uyurken, ama düşünür, yürür, okur, denize bakarken de, bol bol çaldığınız fotoğrafları öğretir bunu size.
Fotoğraflar biriktikçe öncelik-sonralık dediğimiz bir bağıntının önemini yitirdiğini, zamanla yok olduğunu görürüz. Anlatmağa değer gördüklerimizin kavranabilmesi, niye bir sıraya uymasına bağlıymış gibi düşünelim?" (s. 69)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder