27 Şubat 2011 Pazar

Susanlar #3

"Okumayı, yaşamının bir parçası olarak görenlerin belki büyük çoğunluğunu oluşturanlar, okumağa vakit ayırabilmekte usta cambaz kesilmiş kimseler; radyonun, televizyonun, kasetlerin, gazetenin yaşamdaki yerini yaşamın kendiyle bir tutmağı öğrenmişlerdir; kalabalığın içinde bile okumanın gerektirdiği yalıtımı gerçekleştirmeği başarılar; büyük olasılık da, geçimlerini sağlamak üzere yaptıkları iş, okumak değildir. Meslekleri gereği okudukları, yazınsal alana giren okumalarını besleyebilir de, beslemeyebilir de... Bu kişiler, bir ömür boyu, çok geniş tuttuğumuz yazın alanının çeşitli bölgelerini gezerler, tanımağa bakarlar. Görünür biçimde uzmanlaşırlar, ya da, uzmanlaşmaktan kaçınırlar. Okuduklarının yaşamla ilişkisini, kendi yaşamlarıyla derin ilişkisini, bilenleri de vardır, sezmekle kalanları da. Doymazlar; bir yoldan usanınca ötekine saparlar; okumak istedikleri, merak ettikleri çığ gibi büyür; çok yaşlandıkların da merak ettikleri azalır gibi olur ya, okumak isteği azalmaz." (s. 186)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder