27 Şubat 2011 Pazar

Susanlar #2

"Okuma alanında kimsenin kimseye dalkavukluk borcu yoktur. Metnin kötülüğünden okur sorumlu değildir, okurun tembelliğinden metin sorumlu değildir. Herhangi bir kitabı okumak üzere verdiğimiz karar, daha önceki bir okumamızın gerekli görünen bir sonucu olsa bile, temelde, bir rastlantıdır. Bir kitap, bir yazar, niye şu anda elimizdedir? Niye bu kitap da, o kitap değil? Niye şu anda şunu okurken, okuamk isteyip yıllar önce aldığımız o kitap, yıllardır beklediği yerde, bir kitabın daha okunmasını beklemektedir?
Bu soruları sorarken, şunun farkındayım: Çok değişik okurluk tutumları, okurluk yöntemleri vardır. Kimi, aldığı kitabı hemen oturup okur, rafına kaldırır, ya da (sahibi kimse, ona) geri verir. Kimi 'sıyırarak' okur; kendini okumuş saymasa bile, 'günü geldiğinde okurum' diyerek rafına kaldırdığı kitabı hiç okumamış değildir. Okuyacağı kadar kitap alan da vardır, okuyacağını umarak kitap yığan da... Tutumlar çeşitlidir, ama demin sorduğum sorular bundan etkilenmez." (s. 186)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder